21 Haziran 2011 Salı

Emre ve Arda :D



Yeni bir arkadaşım oldu ismi Emre, iyi bir scooter'cı :) Mamamla birlikte Cumartesi günü onlara davetliydik. Bahçede dolaştık, scooter'a binme dersleri aldım. Bisiklete bindik, kaydıraktan kaydık. Ben top oynamak istedim, o salıncakta sallanmak... Kimi zaman ayrı ayrı takıldık, kimi zaman birlikte oynadık. Topraklarla yemek yaptık. Bahçede minicik dört kedi gördük onlarla oynadık. Ben bir tanesini sırtından yakalayıp havaya bile kaldırdım. Çook eğlenceli, güzel bir vakit geçirdik. Yemek yedik birlikte. Uyku zamanımız gelince vedalaştık. Tekrar görüşmek üzere...



Efe ve Arda :D

Çok uzuuuun zamandan sonra (yaklaşık 9 ay) Efe ile piknikte karşılaştık. Top oynadık, kaydıraktan kaydık, su tabancasıyla birbirimize ateş ettik, sallandık. Sohbet ettik. Birlikte on iki dev adam şarkısını söyledik. Ata bindik, faytona bindik dolaştık. Babam beni ATV'ye bindirdi. Çoook eğlendikk :)


Fenerbahçe Parkı'nda Kahvaltı...

Pazar sabahı kahvaltıya Fenerbahçe Parkı'na gittik. İstanbul'u, denizi, kokusunu gerçekten çok özlemişiz. Ben doğma büyüme (2 ya 8 aya kadar :)) Ankara'da olduğum için denizi, martıları, balıkları seyretmeyi, simitle beslemeyi yeni yeni keşfediyorum. Gerçekten çok büyüleyici :)

Parkta bol bol yürüyüş yaptık, kaydıraklardan kaydım, spor aletlerini teker teker elden geçirdim. Neyse ki park görevlilileri kızmıyor :p Oldukça keyifli bir gün geçirdik.

Gider ayak yine bir Arda klasiği olan gitmek istememeler, ağlamalar... Yaa napiyiiim sokakta olmayı, oynamayı, özgürce dolaşmayı çook ama çook seviyorum.









15 Haziran 2011 Çarşamba

Şimdi Okullu Oldum, Sınıfları Doldurdum :D

Kreş gayet güzel gidiyor. Okul kabul edince, 13 Haziran'da beni yarım gün olarak başlattılar. Yavaş ancak derinden gidiyorum. Haziran sonu da adaptasyonumu değerlendirip Temmuz başı tam güne geçme ihtimali var. Okulumuz biraz temkinli. Hakkımdaki genel yorumlar: Katılımı çok iyi, sınıfı, öğretmenleri, arkadaşları yabancılamamam. Uyumlu, sakin olmam. Bizimkiler sakinlik konusunda neden şaşırıyorlar anlamadım :) Ben valla okulda kendimi buldum. Severek gidiyorum. Hatta öğle yemeği bilem yiyorum okulda. Hatta çok sevdiğim yemeklerde 2. tabağı da istiyorum :) Maşallah bana! Maşallah!!!
Haftaya servisle gidip gelme ve kahvaltıyı da okulda yapma durumlarım var, tabi hepsi bana bağlı. Bir açıldım, pir açıldım. Hadi hayırlısı :) Mamam götrmediği için okula, okul fotolarım şimdilk yok :(

26 Mayıs 2011 Perşembe

:::Küçük Şeyler Anaokulu:::

Birkaç kreş gezip, deneyimlere kulak verdikten sonra Ataşehir'deki "Küçük Şeyler Anaokulu" na yazdırdılar beni. Şu anda alışma (oryantasyon) döneminde olduğum için haftada 3 gün 1,5 ar saat gidiyorum. Maaşallah, şimdilik iyi. Oyun odasına giriyorum. Sürem dolunca da hafif ağlamaklı beni almaya kim geldiyse ona koşuyorum. Gören de sanki içeride hiç eğlenmedim, hiç oynamadım sanacak. 1,5 saat keyifle hamur yapıyorum, legolarla oynuyorum, büyüteçle oyuncakları inceliyorum, hiç bizimkileri aramıyorum. Eeee o da benim tiribim, olacak o kadar. Biraz oyuncuyum laf aramızda. Yalancıktan küsmeler, yere bakıp küçük Emrah taklitleri, hastaymış gibi sessizce yatmalar :D Çok seviyorum dramayı, hele bir de mimikleri görseniz :D 15 Haziran'dan sonra yarım gün olarak başlatacakalrını söyledi öğretmenim, 4 Temmuz'dan sonra da yaz okulu ile birlikte tam güne geçeceğim sanırım. İple çekiyoruz. Bu kadar yeni şey arasında kreşe alışmam ilk sırada yer alıyor. Hadi hayırlısı...

Güle Güle Bebek Bezi...

Her yerde "ben abi oldum, ben abiyim" diye üstüne bastıra bastıra söylüyordum ki kimse bana bebek veya küçük demesin diye. Madem abi oldum dedim, beze de güle güle deme zamanının geldiğine karar verdim ve 19 Mayıs'ta mamam ve babamla birlikte evde olduğumuz 4 günlük tatili fırsat bilerek bezimi çıkardım. Madem bezimizi gündz çıkardık, tecrübeli anneler uyardı "gece de altını bağlamamanız gerekir, ya hep ya hiç dediler". Biz de bu uyarıyı dikkate alarak gece uyanamama riskini de göze alıp bezimize sonsuza kadar elveda dedik. İlk 2 gün gündüz ufak kaçırmalarımız oldu. 1 kere de gece kaçırmamız oldu. Onun dışında maşallah çok iyiyim.

Mamamın elinden tutup sevinçle "çiş geldi" diye tuvalete koşuyoruz :) Tamamiyle değişen hayatımıza bu yeniliği de katarak büyük bir rahatlık sağlamış olduk :)

Yeni Hayat...

Çoook uzun zaman olmuş yazmayalı. Ben kocaman basketçi oldum. Adımı soranlara kimi zaman böyle diyorum, kimi zaman da ateşçi diyorum. Konuşmada dur durak bilmiyorum. Yatacağım zaman özellikle, hiç susmuyorum. Artık bizimkiler off demekten kendilerini alıkoyamıyorlar. Ben de nedenini sormaktan ;)

Bunun yanı sıra hayatımızda da bir sürü yeni şey oldu. İstanbul'a taşındık. Mamam yeni görevine başladı (pardon, eski görevine geri döndü). Yeni bir bakıcı teyzem oldu. Kreş'e başladım. Artık evde sıkıntıdan patlyordum ki kreşe yazılmam benim için çok iyi oldu. Şu anda alışma dönemindeyim. 15 Haziran'dan sonra yarım güne geçeceğim, sonrasında da tam güne geçeceğim inşallah. Nerdeyse evdeki hiç birşey artık bana hitap etmiyordu.

19 Mayıs'ta bezden gece ve gündüz olarak temelli kurtuldum. Bunu başka yazımda yazacağım.

10 Şubat 2011 Perşembe

Yorumsuz :(

Arda: Mama işe hiç gitme.
Mamam: Ama işe gitmezsek para kazanamayız. Oyuncak alamayız, yemek alamayız.

Arda: Mama beni bırakıp gitme.
Mamam (buruk)

Belki de bu yüzden bakıcı teyzeye anne anne diye sesleniyorum. Mamamın yokluğunu hissetmemek için. Sanki hep yanımdaymış gibi :(

7 Şubat 2011 Pazartesi

Göksu ile Brunch

Arkadaşım Göksu ile brunch'ta buluştuk. Bol bol, güldük, oynadık, eğlendik, yaramazlık yaptık, düştük ağladık :) Fotoğraflarımızı zor çektiler ancak bu kadar olabildi. Bi türlü bi türlü (benim deyişimle) yan yana poz veremedik.




Karagöz ile Sihirli Kavak

Cumartesi günü mamamla tiyatroya gittik. Karagöz - Hacivat gölge oyunu izledik. Karagöz oynattım perdede. Ağaçlara zarar verirsek başımıza kötü şeyler gelebileceğini öğrendik. Yol boyunca mamamla oyun hakkında soru-cevap yaptık, sohbet ettik :)



Arda'dan Taze Nameler...

Bugün mamamı aradım iş yerinden. Daha Merhaba mamacım nasılsın demeden, diyaloğumuz şöyle:

Arda: Mama timsak nerden alınır?
Mamam: (kıkır kıkır) Oyuncakçıdan alınır
Tatmin olmayan Arda soruyu en az 5 kere yineler.

Arda: Mama, babam beni hayvanat bahçesine götürecek. Sen de gel?
Mama: Tamam gelirim Arda'm.
Arda: Mama hayvanat bahçesinde sana 3 tane timsak göstercem. Ciciş yaparsın, seversin onları. Ciciş yap.
Mamam: Tamam Arda'm baba götürsün bizi gidelim.
Arda: Timsak markette olmaz. Hayvanat bahçesinde görebiliriz. Seni hayvanat bahçesine götürcem. 3 tane timsak göstercem.

1 Şubat 2011 Salı

Kar Yağdı...

Ankara'ya 2. kar yağdı. Sabah bir kalktım ki her yer bembeyaz olmuş. Camdan bağırıyorum: "Kaaar bekle beni geliyorum". Hava buz gibi. Hemen eldivenlerimi giyip bahçeye indik babamla. Tabii karın vazgeçilmezi kova ve küreğimi de yanıma aldım. Kar pastası yaptım :) Karlarda yuvarlandım. Çok seviyorum karı. İnşallah seneye kayak dersleri alabilirsem (yaşım itibariyle) çok mutlu olacağım. Çizmelerimi giyip kayak yapmaya çalışıyorum :D İçimde kaldı.









27 Ocak 2011 Perşembe

Yeni Yıl 2011

Hoşgeldin 2011. Herkese sevdikleriyle birlikte nice mutlu, sağlıklı, huzurlu ve deee başarılı günler getirmeni diliyorum tabii bize de :D

Muzurluklarıma diyecek yok. Doğru düzgün poz vermediğim için fotoğraflar birbirinden ilginç çıkmış :)
















Gölbaşı Brunch

Gölbaşı Brunch (Mayıs 2010)







26 Ocak 2011 Çarşamba

Yaz'dan Kalma Anılar...

Incek'te Brunch'tayız. (Ağustos 2009)